Diabetes Mellitus son yıllarda en sık görülen endokrin hastalıklardan biri haline gelmiştir. Bazı durumlarda hastalık sessizce gelişir ve kişi başka rahatsızlıklar için kan veya idrar tahlili yaptırıncaya kadar tespit edilemeyebilir. Bununla birlikte, erken aşamada diyabetten şüphelenmenize yardımcı olabilecek bazı belirtiler vardır ve ortaya çıktıklarında bir doktora görünmek önemlidir.
Diabetes Mellitus, insülin üretiminin veya etkisinin bozulduğu kronik bir hastalıktır. Bu hormon, glikozun vücut hücrelerine taşınmasından ve onlara enerji sağlanmasından sorumludur. Taşıma süreci bozulduğunda kan şekeri seviyeleri yükselir ve tipik diyabet semptomlarına neden olur.
Damar sertliği sorunu yaşayan, aşırı kilolu veya genetik yatkınlığı olan kişilerde hastalığın görülme riski önemli ölçüde artıyor. Karaciğer, pankreas veya kardiyovasküler patoloji hastalıkları da diyabet gelişimini etkileyebilir.
Erken evrelerdeki diyabet sıklıkla asemptomatiktir veya iştah artışı, yorgunluk veya susuzluk gibi hafif semptomlarla seyreder. Bu semptomlar vücuttaki diğer birçok durumla ilişkilendirilebilir ve zamanında tanıyı zorlaştırabilir. Ancak kan şekeri testi yaptırmak bu aşamada hastalığın tespit edilmesine yardımcı olur.
Bariz sebepler olmaksızın vücut ağırlığında keskin bir azalmaya özellikle dikkat edilmelidir. Sıkı bir diyet uygulamıyorsanız veya fiziksel aktivitenizi artırmıyorsanız ancak yine de kilo kaybı fark ediyorsanız bu, diyabetin belirtilerinden biri olabilir. Bu durumda mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Şeker hastalığı da aşırı susuzluğa neden olabilir. Bu hastalıktan muzdarip insanlar sıklıkla ağız kuruluğu ve giderilemez susuzluk yaşarlar ve içki içmek uzun zamandır beklenen rahatlamayı sağlamaz. Bunun nedeni vücudun sıvıyı yoğun bir şekilde uzaklaştırması ve bunun da dehidrasyona yol açmasıdır.
Ayrıca ciltte ve cinsel organlarda kaşıntı, diyabetin ilk belirtisi olabilir, ancak bu belirti çoğu zaman diğer cilt hastalıklarıyla karıştırılır. Kuru ve kaşıntılı cilde yol açan metabolik bozuklukların arka planında ortaya çıkar.
İştah artışı aynı zamanda tip 2 diyabetin karakteristik bir belirtisidir. Bozulmuş karbonhidrat metabolizması nedeniyle vücut enerjiden yoksundur ve bu da sürekli bir açlık hissine neden olur. Bu, kişinin normalden daha fazla yemesine ancak uzun süre tok hissetmemesine neden olur.
Bu nedenle diyabetin başlangıç evresi fark edilmeyebilir veya belirgin olmayan semptomlarla ortaya çıkabilir. Düzenli doktor muayeneleri ve şeker testleri, hastalığın zamanında tespit edilmesine ve ilerlemesinin önlenmesine yardımcı olacaktır.
e-news.com.ua