Dehidrasyon son derece tehlikeli bir sağlık durumudur, ancak çoğu insan yeterince sıvı almadığının farkında değildir. Amerikalı uzmanlar, su alımının derhal artırılmasını gerektiren üç ana dehidrasyon belirtisi tanımlamıştır.
Baş ağrısı:
Vücudun sürekli su kaybetmesi (durmadan su içmediğinizi varsayarsak) sodyum ve potasyum gibi temel tuzların kaybına yol açar. Bu da kan kimyasında değişikliklere yol açar. Beyin bu değişikliklere karşı çok hassastır ve baş ağrıları dehidrasyonun ilk belirtilerinden biri haline gelir. Dehidrasyon ne kadar büyükse, kan hacmi azaldığından ve beyne daha az oksijen ulaştığından baş ağrısı o kadar şiddetli hissedilir.
Çok sarı idrar:
Sarı renkli idrar tipiktir ve genellikle vücudun normal hidrasyonunu gösterir. Ancak dehidrasyon meydana geldiğinde idrarın sarılığı daha yoğun hale gelir. Bunun nedeni, su eksikliği olduğunda vücudun idrar depolarının azalması ve idrarın iyi bir şekilde dışarı atılamamasıdır. Hidrasyon seviyeleri yeterli olduğunda, idrar kolayca ve sorunsuz bir şekilde dışarı çıkar, ancak su eksikliği olduğunda, idrar durgunlaşır, bu da rengini etkiler ve vücut atık konsantrasyonunun arttığını gösterir.
Kabızlık:
Kabızlığın su ve sıvılarla hiçbir ilgisi yokmuş gibi görünebilir. Ancak aslında su, bu sorunun giderilmesinde önemli bir rol oynar. Vücuttaki su eksikliği, dışkı kitlelerinin çıkışa doğru normal hareketini durdurmasına neden olur, bu da hoş olmayan ve ağrılı kabızlığa neden olur.
Dehidrasyonu ve olumsuz sonuçlarını önlemek için gün boyunca yeterli miktarda sıvı tüketmelisiniz. Günde yaklaşık 8 bardak su içilmesi ve sıcak havalarda veya fiziksel eforla bu normun artırılması önerilir. İdrar rengine de dikkat etmek gerekir - açık sarı renk iyi hidrasyona işaret ederken, koyu sarı veya parlak sarı renk dehidrasyona işaret edebilir. Doğru içme alışkanlıklarının sağlığın ve esenliğin korunmasında önemli bir rol oynadığını unutmayın.
e-news.com.ua