Aile yaşamında krizlerle nasıl başa çıkılır?

Her ailede krizler ortaya çıkar ve bunun bir son değil, ilişkinin büyümesi ve güçlenmesi için bir fırsat olduğunun farkına varmak önemlidir. Kavga ve çatışmalar birlikte yaşamın doğal bir parçasıdır ve aranızdaki bağın gücünü test eder. Psikologlar, evli çiftlerin özellikle savunmasız olduğu birkaç önemli aşama tanımlamakta ve bu zorlukların üstesinden gelmenin yollarını önermektedir.

İlk önemli kriz genellikle evliliğin ilk 3-5 yılında ortaya çıkar. Bu dönem, romantik, idealize edilmiş bir aile yaşamı vizyonundan daha gerçekçi bir hayata geçişle karakterize edilir. Şeker buketi dönemi sona erer ve her iki eş de sinir bozucu olabilecek bir ev hayatıyla yüzleşmeye başlar. Ev işleri ve sorumluluklar evde baskın olmaya başlar ve bu da bir yük olarak algılanabilir. Boşanmaların yaklaşık yüzde 80'i bu dönemde gerçekleşir. Anlaşmazlıkları açıkça tartışmayı öğrenmek ve kızgınlık oluşmasına izin vermemek önemlidir. Eğer bir tartışma yaşarsanız, eşinizi değiştirmeye çalışmak yerine onun pozisyonunu almaya çalışın. Bir uzlaşma yolu bulun ve rutinden uzaklaşmak için evden daha sık çıkın.

İkinci kriz genellikle 7-9 yıllık ortak yaşamdan sonra ortaya çıkar. İlişkinin rutin ve öngörülebilir hale gelmesiyle ilgilidir. Bu yaşta çiftlerin zaten çocukları ve finansal istikrarları vardır, ancak genellikle tutku ve ilgi azalmaya başlar. Sevgi kaybıyla ilgili sonuçlara varmak için acele etmemelisiniz. Duygularınız basitçe yeni bir seviyeye geçebilir. Hayatınızı çeşitlendirmeye çalışın: yeni hobilerle uğraşın, imajınızı değiştirin, birbirinizden uzaklaşın. Bu tür değişiklikler ilişkiye tazelik getirmeye ve tartışma için yeni konular yaratmaya yardımcı olacaktır.

Üçüncü kriz 16-20 yıllık evlilikten sonra ortaya çıkabilir ve genellikle orta yaş kriziyle çakışır. Bu dönemde çocuklar büyüyüp bağımsızlaşır ve kariyerler belli bir aşamaya ulaşabilir. Onaylanma arayışındaki erkekler, çekiciliklerinin onaylanması için evlilik dışına bakmaya başlayabilir. Böyle bir durumla karşı karşıyaysanız, boşanmak için acele etmeyin. Bu tür aşkların çabuk bitme eğiliminde olduğunu unutmayın. İyimser ve bilge olmaya devam edin. Birlikte geçirdiğiniz uzun yıllar, anlayışınız ve alışkanlıklarınız sizi birbirinize bağlayan şeylerdir. Çoğu durumda, partnerler mevcut ilişkinin değerini anladıktan sonra geri dönerler.

Anlayış ve sabırla yaklaşılırsa her krizin üstesinden gelinebilir. Açık iletişim, değişime isteklilik ve bağlantıda kalma arzusu aile yaşamınızı sürdürmenize ve güçlendirmenize yardımcı olacaktır.